30 Mart 2012 Cuma

Yemezler !

Greenpeace Akdeniz müthiş çalışmalar yapıyor.Bunlardan birisi de soframıza gelen GDO lu ürünler ile ilgili..Malesef artık yediğimiz bir çok besinin içerisinde GDO var ve bu çok tehlikeli ! Bilgi almak ve imza atmak için haydi hep birlikte YEMEZLER diyoruz ! (Bağlantıya tıklayarak lütfen kenardaki formdan imza atalım ! ) Bu büyük tehlikeyi engellemeliyizz !


GDO Nedir?

GDO, yani Genetiği değiştirilmiş organizma, bir canlının genetik özelliklerinin insan eliyle laboratuar ortamında değiştirilmesiyle elde edilir. GDO, dünyamız ve canlılar üzerinde yapılan tehlikeli bir deneydir.
GDO'lar genellikle bir canlı türünün doğal hayatta sahip olmadığı bir özelliğin bir başka canlıdan gen aracılığıyla aktarılmasıyla elde edilir. Örneğin mısıra zehir salgılayan bir bakteriden gen transfer edilerek mısırın böcek öldüren zehir üretmesi sağlanır.

Bir canlının genetiğini değiştirmek ne sonuçlar doğurur?

GDO'ları üreten genetik mühendisleri canlılara lego muamelesi yaparlar*. Rahatlıkla bir parçanın çıkartılabileceğini veya bir başkasının takılabileceğini düşünürler. Oysa canlıların yapısı yap-boz gibi değildir. Canlının bütünlüğü on milyonlarca yıllık gelişimin sonucunda çok hassas bir denge ile oluşmuştur.
Canlılara yap-boz muamelesi yapmak o canlının bütünlüğünü, bu hassa
s dengeyi bozar.
Bu bütünlüğün bozulmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceği asla öngörülemez. GDO üreticilerinin aksine genetik bilimi canlıların gen yapısının detayları ve genlerin birbiriyle etkileşimleri hakkında çok az bilgiye sahip olduğunu kabul eder.

GDO'lar hangi amaçla üretilir?

Dünyada yoğun biçimde kullanılan GDO'ların %99'u sadece 2 özellik taşır:
1) Böcek öldüren zehir içermek.
2) Yabancı otları yok eden kimyasal ilaçlara dayanıklı olmak.
Böylece tarlalarda fütursuzca zirai ilaç kullanılabilmektedir.
En çok hangi türlerin genetiği değiştirilir?
Mısır, soya, kanola ve pamuk dünyada ticareti yapılan GDO'ların %99'unu oluşturur.
GDO'lar bütün dünyada kullanılmakta mıdır?
Hayır! Dünyada 192 ülkenin 167'sinde GDO'lu tarımsal üretim yapılmamaktadır.

GDO'lar açlığa çare midir?

Hayır! Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası'nın öncülüğünde 300 bilim insanı tarafından hazırlanan ve Türkiye'nin de imzaladığı Dünya Tarım Raporu, GDO'ların verim artışı sağlamadığı ve açlığa asla çözüm oluşturmadığını açık olarak ifade eder. Zaten mevcut GDO'ların hiçbirisi verim artışını amaçlamamaktadır. Hedef sadece ot ilaçlarına direnç sağlamak veya yabancı böcekleri zehirlemektir. Peki öyleyse GDO'lar niye var?
Tohum üreten dev küresel şirketler aynı zamanda zirai ilaç da üretirler. Bu şirketler üretip patentini aldıkları genetiği değiştirilmiş tohumları yaygınlaştırarak kimyasal ilaç satışlarını da arttırmayı hedeflerler. Böylece üreticiler gitgide daha fazla kendilerine bağımlı hale gelirler. GDO'ların dayattığı endüstriyel tarım yöntemlerinden sadece devasa tarım şirketleri kazanç sağlarken, üreticiler, tüketiciler ve doğa büyük zarar görür.

Lego Muamelesi

Her canlı, yapı, özellik ve işlevlerinin bir tür kullanım kılavuzuna sahiptir. Bu devasa kullanım kılavuzuna genom diyoruz. Kılavuzu oluşturan ve neyin nasıl yapılacağının anlatıldığı her bir cümleye –veya iş emrine- ise gen adı veriyoruz. Örneğin insan genomu bu tarz 25000 cümleye sahiptir. Canlılar varlıklarını bu cümleler sayesinde sürdürür. Her bir hücremizde ayrı ayrı saklanmış olan bu ansiklopedide tam olarak neler yazdığı ve özellikle cümlelerin birbirini nasıl etkilediği ise insanlık için büyük ölçüde bir muamma.
İşte genetik mühendisliği GDO'ları bu sırlarını tam olarak bilmediğimiz kullanım kılavuzu içerisinde değişiklikler yaparak üretir. Genellikle GDO üretiminde yapılan işlem, bambaşka bir canlının kullanım kılavuzundan beğendikleri bir cümleyi alıp mevcut canlının kullanım kılavuzundaki rastgele bir yere yerleştirmeye çalışılmasıdır.
Örnek vermek gerekirse, diyelim ki elinizde bir standart mısır bir de böcek öldürücü zehir salgılayan bakteri var. Diyorsunuz ki “ah keşke bu mısır da böyle zehir salgılayabilse!” İşte bu noktada genetik mühendisleri devreye giriyor.
Genetik mühendisleri bu bakterinin kullanım kılavuzundan zehrin salgılanmasını sağlayan cümleyi bulurlar. Sonra bu cümleyi kitabın içinden keserek çıkartırlar ve mısırın kullanım kılavuzunda rastgele bir yere koymaya çalışırlar. Bu aşamada kılavuzun (veya iş akışının) bütünlüğünün bozulmasını, dışarıdan eklenen cümle ile kılavuzdaki diğer mevcut cümlelerin birbiriyle çelişip çelişmemesini ise pek dert etmezler.


GREENPEACE YEMEZLER SAYFASINDAN ALINTIDIR !


Sevgilerimle,
Cyrstalll...

26 Mart 2012 Pazartesi

Bu Kitaplar Sizin Olsun İster Misiniz ?

Ben çekilişleri çok severim.Hele o çekilişler kazanıldı mı,o hediye özenle açılır,en güzel yerde saklanır baktıkça "Aa ben bunu filanca yerden çekilişle kazanmıştım!" denilir.Yine heyecanlı bir çekiliş daha ! Katılın derim !

O zaman buyrun..

20 Mart 2012 Salı

The Secret-Sır

Sanırım bir çok kişi beğenmemiş bu kitabı,ancak ben çok beğendiğimi söyleyebilirim.Üslubundan mıdır bilinmez,bu kitabı sıkılmadan okudum.Belki de anlattıkları ilginç geldi bana.
Bu kitapta en çok Lisa Nichols'ün yazılarını beğendim,en çok dikkatimi onlar çekti.
Kitapta söylediklerinin bir bölümüne katılıyorum.Bir bölümünün de doğruluğunu şimdi oturup,planlayarak,hayatıma uygulayıp kanıtlayacağım kendimce.Ne kadar doğru,o zaman göreceğiz ! :)



Not: Aslında çok uzun zaman olmadı bu siteyi keşfedeli ancak çok güzel bir site,çok faydalı ve tam kitapseverlerin sitesi !
Vikitap

Ayrıca müthiş bir moda bloggerı olan Styleboom ile alışveriş yapma hakkı kazandım ! Ancak sevinmeyin,çünkü Bursa'da oturmam sebebiyle bu fırsatı değerlendiremiyorum.
Ama Boom müthiş enerjisiyle,neşemi yerine getirdi,mutluyum ! :) Boom'u seviyorum :)

Bugünkü ikinci yazım,artık dinlenmeliyim.. :)
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

2012 İlkbahar-Yaz Renkleri

Belki bazı yazılarımdan da anlamışsınızdır,ben modayla ilgilenmeyi çok seviyorum.Zaten en çok takip ettiğim blogların konuları; Kore,moda ve kitaplarla ilgilidir.Günümün 4 saatini bu işe harcıyorum diyebilirim :)
Bu sezonun renklerini paylaşmak istedim sizlerle..
Keyifle okumalar ! :)

SARI


Podyumlardan,defilelerden ve lookbooklardan gördüğünüz üzere bu sezonun hit renklerinden birisi de içinizi ısıtacak,kanınızı kaynatacak,cıvıl cıvıl SARI!
Sarı çok cesur bir renk bence,aynı zamanda giymesi de çok keyifli.İnsanın enerjisini yükseltecek tam bir yaz rengi !

NANE YEŞİLİ


Yine çok tatlı bir renk olan nane yeşili bu sezonun hitlerinden.Bu sene renkli ojeler moda olduğu için,bu rengi tırnaklarınızda bol bol kullanabilirsiniz..
                                                  Nane yeşil ile yapılan kombinler..
Fotoğraflar bak bak bitmez,ama hepsi bana göre çok güzell ! :))

TURUNCU


Renklerin enerjisi yine devam ediyor ! Yazın ortalığı kasıp kavurabileceğiniz ve ben buradayım diyebileceğiniz bir renk daha !

KIRMIZI


Alev alev,romantik ve benim en sevdiğim renk olan kırmızı bu sene moda ! 

SİYAH VE BEYAZ


Bu sezon siyah ve beyazın bütünleştiği,ying yang denilen siyah ve beyaz moda ! Özellikle de tahmin ediyorum ki,zaten Türk kadını bu iki rengin kombinlemesini çok seviyor ve bol bol kullanıyor ! :)

BEYAZ


Siyah ve beyazın uyumu dışında ayrı olarak da beyaz moda.. Zerafetinizi göstermenin tam sırası !


SİYAH

Siyah asilliğin rengidir derler,bana daha çok ciddiyetin simgesi gibi gelir hep nedense.Ancak bir çok bayanın kaçış noktasıdır siyah,kurtarıcıdır,melektir ! :)


PASTEL RENKLER

Pastel renkleri de çok seviyorum.Yine cıvıl cıvıl renklerin yanında daha farklı görünmek için,farklı bir seçenek..


TURKUAZ


Serin serin bir turkuaz da bu sezonun öne çıkan renklerinden..
Turkuaz parçaları görebilirsiniz; bol bol ! :)
LEYLAK


Leylak ta moda dünyasından nasibini aldı.Leylağın gizemi,herkesi büyüleyecek !
Müthiş bir Elie Saab elbisesi olan bu parça,yine sezonun hitlerinden olan leylak rengiyle canlandırılmış..

Evet arkadaşlar,umarım bu sezonun hitlerinden faydalanabilmişsinizdir.Modayla ilgili bir kaç parça bir şeyler yazmaya devam edeceğim yine.Çünkü saatlerimi harcadığım ve çok sevdiğim bir konu bu.
Fotoğraflar alıntıdır..
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

19 Mart 2012 Pazartesi

BÜYÜK ZAFERİN 97.YILI KUTLU OLSUN!

Şu sıralar hastayım ve sürekli evde yatıyorum.Dün de kalkıp Büyük Zafer'imiz ile ilgili yazı yazamadım,bugüne kısmetmiş..
Çanakkale'de biz bir destan yazdık evet bence gerçekten bir destan.Büyüğü,küçüğü,genci,yaşlısı demeden,bütün halk seferber oldu düşmanı yurttan atmak için.
Halkımızın millet sevgisiyle ve cesurluğuyla yendik biz düşmanlarımızı.
Nasıl kazandık,nasıl kaybediyoruz o apayrı bir konu ama...
Yukarıdaki videoda anlatmak istediklerim daha iyi anlatılıyor.


İşte bu da 1917 yılında,Mehmetçiklerimizin yemek listesi.Şimdi yediklerimizi beğenmezken,onlar bir üzüm hoşafına talipler !
Türk olmakla her zaman gurur duydum ve duyuyorum da.
Türkiye de sonsuza kadar Türklerin vatanı olarak yaşamaya devam edecektir.
Türklerin tek ve ana dili Türkçe,bayrağı al yıldızdır.
Ayrıca İngilizlerin bir internet sitesinde yaptığı ankete göre,İngilizleri en çok zorlayan komutan Mustafa Kemal seçilmiş..Gurur duyuyorum !
Mustafa Kemal'in bir zamanlar gezdiği bu topraklarda yaşamaktan gurur duyuyorum!
Halkımın kahramanlığıyla gurur duyuyorum!
Türkçe'mi kendi vatanımda konuşmaktan gurur duyuyorum!
Al yıldızlı bayrağın gölgesine sığınmaktan gurur duyuyorum!
Ve en önemlisi Türk olmaktan ve Mustafa Kemal'in izinden giden birisi olmaktan gurur duyuyorum!


Ata'm keşke yaşasaydı.Belki de böyle olmazdık...


Not: Facebook'tan dilimiz ve Türkiye'miz ile alakalı sitelere üye olabilirsiniz..(Benim sitelerim değillerdir.)
Dilini Koru  ; Çanakkale Şehitlik Tanıtım Rehberi ; Atatürk'ün Askerleriyiz 


Bir gün boş vaktim olursa,Çanakkale'de çektiğim resimleri de siteye koymak istiyorum :)
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

17 Mart 2012 Cumartesi

Büyük Derbi-Blogumu Keşfeden" İlk"lerim...



Büyük derbi için koyu bir Galatasaraylı olarak bende çok heyecanlıydım.Ne var ki,ilk 10 dakikadaki fenerbahçenin golüyle arkadaşlarım bir hayli üstüme geldiler :) Ancak sanıyorum ki,maç bitince onlara en güzel cevabı verdik.
Herkesin takımına saygım var tabi ki ama böyle saçma sapan sözlerle sporun kirletilmesine dayanamıyorum !
Ancak;sonuna kadar GALATASARAY lıyım :)

------
Ne zamandır böyle bir yazıyı da yazmak aklımdaydı..
Ben blog yazmaya;düşüncelerimi insanlarla paylaşmak için açtım ancak blogum tıklanma rekoru kırsın,herkes beni izlesin tarzındaki hayallerim hiç olmadı.Mantıklı insanlarla mantıklı şeyleri paylaşmak istiyordum.
Bir çok blog izleyicisiydim ve gerçekten onların sahip olduğu dostluk ortamı beni kıskandırıyordu ve böylece blog açtım.Neredeyse 5-6 ayı geçik bir süre boyunca hep tek başıma yazdım,yazdım,yazdım.Ve bir gün rastgele blogumu birisinin keşfettiğini gördüm ! Üyeler 2 olmuştu.Baktığımda o kişi Metropol Günlüğü ' nün sahibi Lee idi.Hem şaşırdım,hem de ne kadar sevindiğimi anlatamam.Sonunda birileri beni bulmuştu !
Ve bugün,bloguma hoşgelen,sefa getiren birisini daha gördüm.Yine severek izlediğim bir blog yazarı, MyDestiny blogunun sahibi Destiny .[ ben adını bilmediğim için,ona böyle sesleniyorum,kusura bakma Destiny :) ]
Lee ve Destiny'e ne kadar minnettarım size anlatamam.
Blog dünyasında küçük de olsa bir yer edindiğim için çok mutluyum.Tabi ki de bunlar izleyiciler sayesinde oluyor.
Tekrar teşekkürler,sizleri seviyorum ! :)

16 Mart 2012 Cuma

Aklından Bir Sayı Tut - Bursa Kitap Fuarı(TÜYAP)

Zaten her yerde bu kitabı görmüşsünüzdür.Görmeseniz bile kapağından bir çağrışım yapmıştır :)

Kitabın incelikle işlenmesi ve zeki kurgusu gerçekten çok güzeldi.Ancak cinayet süreci o kadar uzun tutulmuş ki,çok sıkıldım.Hatta bir çok kişi zevkle okumasına rağmen ben "Bitse de kurtulsam!" diye baktım kitaba ve nihayet bugün uzun süredir bitiremediğim kitabı bitirmeye karar verdim ve bir oturuşta 83 sayfa okuyarak kitabı bitirdim :) Eğer bu kadar kararlı olmasaydım,bu kitap yine bitmezdi :)
Ancak karakterleri karıştırdığım için katilin kim olduğunu çıkaramıyorum o da ayrı bir mesele :)) Gülsem mi ağlasam mı bilemedim :) Ancak zeki kurgusu için puanım 5..

KİTAP FUARI
Fotoğraf samanyoluhaber sitesinden alıntıdır.


Çok merakla beklediğim bir fuardı.Bu yüzden sabah erkenden düştüm yollara.Bütün fuarı zevkle gezdim.
Önceden poşet poşet bedava testler,denemeler verirlerdi şimdi gittiğimde hiç bir şey yoktu.Arkadaşlarımın bazıları bunu ilk gün gitmeme bağladı ama ben yinede memnunum..En azından elim boş dönmedim..
Not:Bütün kitaplığımı ortaya döküp,okunacaklar listesi yapmaya gidiyorum ! :))
Görüşmek üzere !
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

13 Mart 2012 Salı

Alışveriş Cinii !!



Yeni keşfettiğim ve geç kaldığım için çok üzüldüğüm bir blog daha..
Alışveriş Cini tüm sıcakkanlılığıyla modayı eğlenceli bir hale getirmiş :)
Okurken çok keyif alıyorsunuz ayrıca modayla ilgili bir sürü tüyoya rastlıyorsunuz.Örneğin Cin'in son postu lacivert deri pantolon nasıl giyilir? Cin bunları harika kombinlerle sizlere anlatıyor..
Ayrıca Cin'e ulaşmak çok kolay.Sorunuz olduğunda sitesindeki e-mail adresinden ya da twitter'dan ona ulaşabilirsiniz.Cevabınız bekletmeden geliyor.
Kendisi bana çok yardımcı oldu,bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Takibe devam ! Takip etmeyenler kaçırmasın derim :)



12 Mart 2012 Pazartesi

KADINA ŞİDDETE HAYIR !

Bu haberler çok mu güzel yani ?
Demokratik (!) bir ülkede olacak şey mi bunlar Allah aşkına ?
Hadi adaleti geçtim,hapisi geçtim,kendi evlatlarınıza da mı acımıyorsunuz? Annesiz mi büyüsün bu çocuklar ?
Allah korkusu da mı yok sizde ? Bu insanları öldürünce elinize ne geçti ?

Çok kızgınım çok..Bu haberleri gördükçe tüylerim diken diken oluyor. Ana haberler artık bunlardan geçilmiyor.Tabi ki bunlar gösterilmeli,tepkisiz kalınmamalı ancak abartılmamalı.
Daha sonra cahiller düşünüyor ki "Vayy,ne güzel televizyona çıkıyoruz,ünlü oluyoruz."
"O yaptı,5 ay sonra çıktı,bende yaparım bende yırtarım."
Bunlar cezasız kalmamalı ! 5 ay sonra salıverdiğin adamı ne diye içeri aldın o zaman ?
Adalet mi bu Allah aşkına ya !
Sonuçta burada bir can söz konusu..
Çocuğun anası öldürülüyor,babası hapiste,olan yine çocuğa oluyor,çocuk kaldı ortada ! Sonra o da dışarıda dolaşsın,kötü alışkanlıklar kazansız,serserilik yapsın..

Bir kadına el kaldıran,onu ağlatan kişi insan değildir! "Cennet anaların ayaklarının altındadır." sözü boşuna değil !
Artık toplumca bilinçlenmeliyiz.Herkes bağırıyor bas bas "Kadına şiddete hayır!" diye ama kaçı uyguluyor ? Önemli olan bu konuyu içselleştirmek..
Bunların hepsi eğitimsizlikten kaynaklanıyor bence.İnsanlar bilmiyor,öğrenemiyor,yanlış hayaller peşinde koşuyorlar.
Pişman olunsa ne fayda,o can bir daha geri gelecek mi ? Gelmez...


Siz onlardan olmayın ! Şiddete hep birlikte dur diyelim !
ALO 183 hattından şiddet içerikli bir olaya şahit olduysanız şikayet edebilirsiniz.
Sevgilerimle,
Cyrstalll...

8 Mart 2012 Perşembe

Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun !



Bütün annelerin,genç kızların,ninelerin Kadınlar Gününü kutluyorumm :)))
Ayrıca çok önemli bir noktaya da bir resimle değineceğim,daha sonra bu konuyu ayrıntılı bir şekilde yazmak istiyorum..

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...