24 Ağustos 2013 Cumartesi

Son Zamanlarda Yarım Bıraktığım Kitaplar - Yeni Ojelerim

Saklı Kalanlar : Bu kitap benim okuma hızımın düşük olduğu,canımın okumak istemediği zamanlara gelmişti.O yüzden yarım bırakmış olabilirim.Yine de bayağı bir çabalayıp okumaya çalışmıştım.Bir süreden sonra çok sıkıldım.(Yarısını geçmiştim kitabın aslında) Yeniden başlamayı düşünüyorum bir ara.
Arka kapak:
Bir zamanlar insanoğlunun arasında yaşadım. Genel olarak onları zalim ve soğuk buldum ama bunların arasında melek gibi olan üç ya da dört tanesinin adından söz edebilirim. Sanırım günlerimizin önemini, aramızda olduğunu gizlice öğrendiğimiz bu birkaç melekle ölçüyoruz...

Roseanne McNulty belki de yüzüncü yaş gününe yaklaşırken -hiç kimse bundan kesin olarak emin değil- belirsiz bir gelecekle karşı karşıyadır. Roscommon Akıl Hastanesi'nde yetişkinlik döneminin en verimli ksımını geçirmiştir ve burası artık kapanmaya hazırlanmaktadır. Bu büyük değişikliğe giden haftalarda Roseanne sık sık Psikiyatrı Dr. Grene ile görüşmektedir. Uzun yıllar boyunca güvene dayalı olarak korunan bu ilişki, Dr. Grene karının ölümü ile yas tutarken daha da yoğunlaşır ve karmaşık bir hal alır. Roseanne'in ailesinin 1930'ların Sligo'sundaki yaşamlarını anlatan öyküsü sarsıcı ve çok katmanlı bir güzelliği sergiliyor. Hafızadakilerin ve yeniden anlatışların kaybolmuşluğu arasından yansıyan Roseanne'in öyküsü, İrlanda'nın gizli ve alternatif tarihine dönüşüyor.

Zarif bir üslupla yazılmış bu seser, kötü davranışlarla ve terk edilişlerle bozulan, sevgi, tutku ve umutla şekillenmiş bir hayatın öyküsünü anlatıyor.

"Saklı Kalanlar bir ağıttaki çaresiz çığlıkları, kaybedilen için duyulan en acı matemi ve hikayenin geçtiği o çağları yansıtıyor. Cesaret ile yabansılığın yanı sıra saf ve hoyrat bir güzelliği paylaşıyor. Sebastian Berry'nin roman tarzı benzersiz ve olağanüstü."
-Frank McGuinnes-

Kıyamet Gösterisi :  Neil Gaiman bir çok kişinin favori yazarı.Benim ise ilk okuyacağım kitabı olacaktı.(Ne kadar ortak bir roman olsa da) Kitapla ilgili yorumları okumuştum,genel olarak sevmişler.Ama bana biraz karışık bir kitap gibi geldi.Bir yorumda şöyle yazmışlardı kitap hakkında : Bolca Amerikan esprileri mevcut.Belki de o yüzden sıkıldım.Çünkü Amerikanlarla espri anlayışımızın pek uyduğunu düşünmüyorum.
Bu kitabı D&R'da 9.90'lık kampanyadan almıştım.
Arka Kapak:
1655 yılında yazılmış ve şimdiye kadarki en doğru kehanet kitabı olan Cadı Agnes Çatlak'ın Dakîk ve Kat'î Kehanetleri'ne göre, cumartesi günü dünyanın sonu. Önümüzdeki Cumartesi. Akşam yemeğinden hemen önce.

İyilik ve Kötülük orduları toplanıyorlar. Her şey Büyük Plan'a uygun ilerliyor gibi. Yalnız ufak bir pürüz var. Birazcık müşkülpesent bir melek ile sefahat düşkünü bir iblis yaklaşan bu coşku dolu anın gelişini hiç de iple çekmiyorlar. Ha unutmadan, birileri Deccal'ı yanlış yere göndermişe benziyor.

"Kıyamet daha önce hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı."
-Clive Barker-

"Thomas Pynchon, Tom Robbins ve Don DeLillo işbirliği yapsaydı, ancak bu kadar olurdu... İnanılmaz."
-Washington Post-

"Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin soyundan geliyor..." 
-New York Times-

"Monty Python Uçan Sirk'in kaleme aldığı Vahiy Kitabı gibi adeta."
-Phoenix New Times-

Ada'daki Ev: Bu kitaptan sıkılmamın sebebi olarak yazım tarzını görüyorum.Kitabın dili okurken beni çok yordu.Bir süreden sonra da bazı şeyler anlamsız gelmeye başlamıştı.
Arka Kapak:
Sevmek, kaybetmek, bırakmak...
Nilüfer Kuyaş'ın ikinci romanı Ada'daki Ev, ayrılış travması üzerine yürek burkan bir hikâye. Kuyaş, ilk romanı Yeni Baştan gibi bu kitabında da Türkiye'nin siyasi çalkantılarla dolu bir dönemine bakıyor.
Romanın kahramanı genç kadın ülkesini terk etmek üzeredir, son birkaç ayını geçirmek için Ada'da ev kiralar. Ancak bu ev, çok geçmeden ona gitmenin kolay olmayacağını gösteren karanlık, korkulu bir yere dönüşür.
Ada'daki Ev, büyük, güzel ama olanaksız bir düşü gözler önüne seren önemli bir yapıt.

"Nihayet eve girdiğinde aynı his geri geldi. Başka birisi daha vardı odada. 
Lambayı açmak üzere uzanmıştı ki o saniye gördü ve ne gördüğünü anlamamak için beyni bir süre durdu.
Gerçeklikten kaçmaya çalıştı, bir gölge oyunudur, diye umutlandı. Ama değil."

Arasında okuduklarınız var mı ? Yorum yazarsanız sevinirim,kitapları tekrar okumak için bir bahane olur.





Gelelim yeni ojelerime..
Bu ojeler dün alındı.Tanesi 1 lira! Gabrini ojeler 1 lira olur da almaz mıyım.Hemen gözüme bunları kestirdim.Daha da almayı düşünüyorum açıkçası.Öbür ojelerimin hepsinin kıvamı bozulmuştu,bunlarla can gelmiş gibi oldum :) Kullandıktan sonra yorumu yazılacak.
Sırasıyla numaraları : 06,18,12, M 109

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...