Ben size her şeyi anlattım da tatilimi nasıl unuttum ! :)
Oysa ki tatilde "Gidince şunu da yazarım." diye aklımda bir sürü not uçuşuyordu.
Geç olsun da güç olmasın.Bugün de çok konuşasım var,uzun uzun anlatırım size :) Başlayalım..
Didim Altınkum'a ilk defa geldik.Eski yazılardan biliyorsunuz ki bizim mekanımız Ayvalık Sarımsaklı'ydı :) 10 küsür senedir oraya gideriz,benimsemiştik artık.O yüzden Didim'e olan 6-7 saat yol gözümüzde büyüdü de büyüdü.Ama çok şükür öyle geçmedi,hiç sıkılmadık,3 saatlik yol gibi gittik geldik :)
Denizinden bahsedeyim.Deniz sabah akşam hep aynı,üşümeden girebiliyorsunuz.Sarımsaklı'ya alışmış bizler için büyük nimetti.Çünkü orasının suyu zaten soğuk Eylül de hepten soğuyor.
Yalnız iyi mi dersiniz kötü mü bilemeyeceğim ama,suda balıklarla yüzüyorsunuz :) Görüntü açısından güzel olsa da balıklar hareket etmeyince ayaklarınızı ısırıyor! Beni de bayağı ısırdılar.Özellikle yaralara geldikleri söylense de ayağımda yara olmamasına rağmen darbelere mağruz kaldım :)
Bir gün de balığın bir tanesi omzumun üstünden atladı,herkes şaştı kaldı :) Kocaman kocaman balıklar görmek de mümkün.
İyi ki Eylül'de gitmişiz Didim'e çünkü o zaman bile kalabalıktı.Tam mevsiminde nasıldı düşünemiyorum bile.
Bir tatil yeri olarak çok güzel değerlendirilmiş.Denize karşı yapılan oturma yerleri,bankları,kafeleri oldukça fazla.
Kafelerde gerçi hep İngiliz görüyorsunuz o ayrı! İlk defa bir yerde böyle bir şey dikkatimi çekti.Kendi ülkemde Türkçe konuşulmasını özledim! Kafelerde menüler ingilizce,bir restaurantın adı "Big Ben" , akşamları turistleri eğlendirmek için türlü türlü danslar..Resmen "şaklaban" oluyorlar.
Tamam misafirperverlik güzel bir şey ama bu gerçekten abartıydı.Üstelik turistlerin yarısı o dansları izlemiyor bile.
Senin ülkene gelip yüzüne bile bakmıyorlar.Sen izliyorsun onları "Aa bunlar turist galiba." diye :) Çok sinir bozucu ve bir o kadar acı gerçekten.
Fotoğraf flu çıkmış,üzgünüm.
Akşamları her yer fıkır fıkır :)
Sahili Sarımsaklı kadar geniş olmadığı için sahil boyundaki insanları görebiliyorsunuz gezerken.Bir çok insan orada oturmayı tercih ediyor.
Hiç fotoğrafını çekmemişim ama bir akşam konser vardı.Türlü türlü şarkılar söylediler,çok da güzeldi.(Hepsini dinleyemesek bile.) Konserin sonunda havai fişek gösterisi yapıldı.Çook güzeldi!
Ve Altınkum'un simgesi sanırım :) Poseidon heykeli!
Sorsan kimse kim olduğunu bilmez(kesinlikle kınama amaçlı değil) ama önündeki yazıyı okumadan fotoğraf çektiren çektirene :)
Tekne turu için yan yana gemiler.En çok ilgiyi bu korsan gemisi topluyor :) İçine giremedik maalesef çünkü sadece tur için rezervasyon yaptıranlar girebiliyormuş.Bence çok saçma bir uygulama.
Lunapark en kenarda olduğu için fazla dolu değildi.Hemen bir gezip döndük zaten biz de.
Bankları çok ciciydi :) Bayıldım! :)
Tatilimizin üçüncü gününde hava kapadı,biraz da yağmur yağdı.Denizden yeni çıkmıştım ama yağmurun yağdığını görünce hemen denize koştum çünkü yağmurda deniz ayrı bir güzel :) Gerçi çok az sürdü :)
Resmen yazdım rahatladım.Umarım sıkılmamışsınızdır :)
Siz bu tatilde neler yaptınız,nerelere gittiniz ? Yazın,merak ederim :))
didim memleketin pek çok yeri gibi yaşanılası , görülesi yerlerden biri.Ve ne yazık ki turizm adı altında sömürülen yerlerin de başında , çok iyi yapmışsın gitmekle , zira 10 yıl sonra gittiğinde büyük ihtimalle tanıyamayacaksın...
YanıtlaSilSonuna kadar haklısın..
Sil