Merhaba!
Ocağıma (ve ocağımıza) incir ağacı dikebilecek bir yazı dizisine başlıyorum :) Ara ara,kitap çıkış durumlarına göre yeni yazılar gelecek.
Bakalım son zamanlarda çıkan kitaplar nelermiş :
Handan - Ayşe Kulin
"Gizli Anların Yolcusu" nu okumuştum sadece bu seriden.Gizli Anların Yolcusu,İlhami'nin ağzından anlatılıyordu.Daha sonra Bora'nın ve kızının ağzından anlatılan kitaplar çıktı.Ve son olarak da Handan'ın ağzından.Sizce de fazla uzamadı mı?
Pek benlik değildi bu seri,o yüzden kalan kitapları okumayı filan düşünmüyorum.
Yetim Kalacak Küçük Şeyler - Oya Baydar
Daha önce hiç Oya Baydar okumadım.O yüzden tarzı,işlediği konular ile ilgili vs. hiçbir şey söyleyemeyeceğim size.En iyisi arka kapak yazısından tanımaya çalışalım kitabı :
Not : Kapağı çook güzel değil mi?
Babası bebeği görebilsin diye çocuğu kucağıma alıp cama yaklaştırıyorum. Bebek minik ellerini babasına uzatıyor. Yaşlı adam, ihtiyarlık lekeleriyle bezeli, ince parmaklı, hünerli ellerini oğluna uzatıyor. İki minik, iki büyük el soğuk cama çarpıyor. "Görüş bitti!" diye bağırıyor nöbetçi. Parmaklıklar arkasındaki adamın, yaşlı babanın, minik bebeğin gözlerinde biriken yaşlar, o an okyanus kadar bir damla olup görüş hücresini dolduruyor.
Oya Baydar, yine unutulmayacak incelikte bir metin sunuyor okuruna; olaylarla değil anlık duygularla anlatılan bir yaşamöyküsü, bir çeşit otobiyografik roman bu. Öyle anlar vardır ki, bir bakış, bir ses, bir mimik; insana, dünyaya, yaşamanın eşsiz güzelliğine ya da derin kederine dair çok şey anlatır. O ânın duygusunu sadece biz biliriz, biz hissederiz. O anlar yalnızca bizimle vardır.
Yetim Kalacak Küçük Şeyler'de Oya Baydar o anları derliyor; yetim kalmasınlar, başkalarında yaşasınlar diye. Çünkü, "An gelir, gitme vaktidir."
(Tanıtım Bülteninden)
Oya Baydar, yine unutulmayacak incelikte bir metin sunuyor okuruna; olaylarla değil anlık duygularla anlatılan bir yaşamöyküsü, bir çeşit otobiyografik roman bu. Öyle anlar vardır ki, bir bakış, bir ses, bir mimik; insana, dünyaya, yaşamanın eşsiz güzelliğine ya da derin kederine dair çok şey anlatır. O ânın duygusunu sadece biz biliriz, biz hissederiz. O anlar yalnızca bizimle vardır.
Yetim Kalacak Küçük Şeyler'de Oya Baydar o anları derliyor; yetim kalmasınlar, başkalarında yaşasınlar diye. Çünkü, "An gelir, gitme vaktidir."
(Tanıtım Bülteninden)
Çokk merak ediyorum bu kitabı.Ah şu Instagram! :)
Bir erkeğin gözünden aşkı okumak,daha etkileyici bence.
Ve bu roman da o bal rengi gözlü kız okusun diye yazılmış
.Umarım okuma sırası gelir bu kitaba :)
İstanbullu bir aşk bizim yaşadığımız
Bal renkli gözlü, rüzgârla gelen kız
Pardösüm uçurtma olmuş, ayaklarımı yerden keser
İlk şiirler söylenmeden içimde büyür keder.
Dans eden hayaline bakıyorum penceremde
Yıldızlara bulandım, yaralı sözler bu gece
Ses vermek için sana çırpınır bir haldeyim
Nefesim tükendi artık, aşk için acemiyim.
Ayrılık sözleri yakışmaz İstanbullu aşka
Seni bana getirdi dizelerle Cemal Süreya
Bu mektup o kız okusun diye yazıldı
Bu şarkı o kız söylesin diye yapıldı.
(Tanıtım Bülteninden)
Bal renkli gözlü, rüzgârla gelen kız
Pardösüm uçurtma olmuş, ayaklarımı yerden keser
İlk şiirler söylenmeden içimde büyür keder.
Dans eden hayaline bakıyorum penceremde
Yıldızlara bulandım, yaralı sözler bu gece
Ses vermek için sana çırpınır bir haldeyim
Nefesim tükendi artık, aşk için acemiyim.
Ayrılık sözleri yakışmaz İstanbullu aşka
Seni bana getirdi dizelerle Cemal Süreya
Bu mektup o kız okusun diye yazıldı
Bu şarkı o kız söylesin diye yapıldı.
(Tanıtım Bülteninden)
İlk yazımda Türk yazarlara öncelik vermişim farkında olmadan :) "Yeni Çıkanlar"da benim gözüme şimdilik takılanlar bunlar.
Sizinkiler neler ? Bunlardan okuduklarınız var mı ? Yorumlarınızı merakla bekliyorum :)