The Carrie Diaries

The Carrie Diaries yeni sayılabilecek bir dizi.12 bölümü yayınlandı şimdiye kadar.Ben sonradan başladım ve bir kaç günde yakaladım sezonu.
Gerçekten çok eğlenceli bir dizi,vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsun.Genellikle 41 dakika oluyor bölümler :)
Ayrıca söylemem gerek ki,AnnaSophia Robb bu dizide çok güzel ve kıvırcık saç çok yakışıyor!

Carrie'nin dünyasını izlemek çok eğlenceli ! Ayrıca dizinin sonlarında söylenen bazı sözler var.Bazılarını çok beğeniyorum ve not alıyorum.Bazıları : (tamı tamına aynısı mı bilemiyorum,diziyi durdurup yazdığım için)

* Hepimizin sırları vardır.Küçükken oldukça masumdurlar.Saklandığımız bir yer,şeker zulamız,hoşlandığımız biri.Ama büyüdükçe,sırlarımız gittikçe büyür ve iyileşir. (8.bölüm)

*Çoğu zaman istediğimiz şeyler ruhumuzun derinliklerinde sakladığımız şeylerdir.O kadar değerli ve özeldir ki açığa çıkmasına izin vermek korkutucu gelir.O bizim minik sırrımızdır ve zarardan uzaktadır.Ama belki gerçekten yaşayabilmek için o sırları açığa çıkarmamız gerekiyordur.Bu sırların sonuçları genelde çok zordur.Bazen de şaşırtıcı ve kaçınılmazdır. (8.bölüm bitiş cümleleri)

*Belki de Külkedisi'nin ayağına ayakkabılar olduğunda sevinmesinin sebebi prens değildi.Ayakkabılardı. (The Carrie Diaries) :)

Konusu:

Sex and the City’den önceki Carrie ile tanışın. Modaya ve ilişkilere bakışımızı değiştiren Sex and the City’yi bilmeyen yoktur. 30’larındaki Carrie Bradshaw, mutluluğu arıyordu. Peki genç Carrie’nin hayatı nasıldı? Gossip Girl ve The O.C.’nin yapımcısı Josh Schwartz’ın yeni gençlik dizisi, 80’lerin retro kıyafetleriyle sizi büyüleyecek.

90’ların sonunda hayatındaki en önemli şey; dostları, ilişkileri ve Manhattan’dı. Peki bu üçüyle de tanışmadan önceki Carrie Bradshaw nasıl biriydi sizce? The Carrie Diaries işte bu sorunun cevabını arıyor. Yıl 1984. 16 yaşındaki Carrie, liseden sonra kendisini nasıl bir geleceğin beklediğini merak ediyor. Ailevi meseleler bir yandan, lise aşkları diğer yandan sıkıştırıyor. Hayat önünde yeni kapılar açmak üzere. Tek yapması gereken hayallerinin şehri New York’tan içeri adım atmak. Sonrasını zaten biliyorsunuz.