Kitabın ortaya çıkış hikayesi çok ilginç.En başında Nihal Yeğinobalı ile yapılan röportajda hepsini öğreniyorsunuz zaten.
Kitabın içindeki erotizmin (zamanına göre) fazla kaçtığını düşündüğü için takma bir isim ile bu kitabı çıkartmış Yeğinobalı : Vincent Ewing.O zaman da çeviri romanlar daha çok önem görüyormuş aynı zamanda.
Kitabın ise bu kadar patlaması çok şaşırtmış kendisini.Okullarda sıranın altından bu kitabı okurken yakalanıyormuş öğrenciler.
Ben de merak ettim ve başladım bu kitaba.Malum Ada'daki Ev'de bir sayfaya geldim ve ilerleyemiyorum.
Güzel bir kitaptı,film gibi canlandırabiliyorsunuz sahneleri.Çok güzel benzetmeler de vardı.
Ancak yazın bu tarz kitaplar beni yoruyor sanırım,o yüzden daha çerezlik "çik-lit" dediğimiz kitaplar okumak istiyorum,yoksa gitmeyecek gibi.
Altı Çizilen Cümleler:
- İlkbahar nasıl vaat ve umut çağıysa,sonbahar da hatırlayışlar çağıdır. sf:71
-İçinde,ruhunun,benliğinin en derininde,bir denizin rüzgar işlemeyen diplerine benzer sakin ve ışıklı bir duygu vardı : Umut. (Ne güzel bir benzetme değil mi?)
Not : Kapaktaki ayrıntıyı kimler farketti ? :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder