28 Ağustos 2013 Çarşamba

Umut Üzümleri


Film ararken konusuna bakıp izlediğim bir film.Zaman zaman komik,zaman zaman hüzünlendiriciydi.Sevdim diyebilirim :)

  •  (2s 6dk
  • Yönetmen:
  • Oyuncular:
  • Tür
  • Ülke

    Özet & detaylar


    Anadolu'nun küçük bir köyünde çorak topraklarını bir toptancıya kaptırmak üzere olan Rumen köylü halkı, kurtuluş için bir çare bulmaya çalışmaktadır. Bu esnada köye henüz tayini çıkan öğretmen zamanla işleri değiştirecektir. Köylüler çorak topraklarını canlandırabilmek için planladıkları sulama projesi için topraklarını ipotek ettirerek zengin tüccara borçlanmışlardır. Ancak borçlarını ödeyemeyince tüccar bu topraklara yeni bir yerleşim alanı oluşturmaya karar verir. Bunu durdurmaya çalışan köylüler köy muhtarı ve yeni gelen öğretmenin önderliğinde büyük bir mücadeleye girişerek topraklarını kurtarmaya çalışacaklardır.
    'Otobüs' ve 'Fikrimin İnce Gülü-Sarı Mercedes' filmleriyle unutulmazlar arasına giren Tunç Okan'ın yirmi yıl aradan sonra sinemaya döndüğü filminin başrollerinde Ahmet Mekin, Yetkin Dikinciler ve Altan Erkekli gibi başarılı isimler bulunuyor.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Aklı Bir Karış Havada - Susanna Tamaro

Arka kapağını görünce merak edip almıştım bu kitabı.Ne yazık ki ben pek sevemedim.Durağan bir kitap olunca epey canım sıkıldı.

Altı Çizilenler:

-Her şarkıcının bir ses rengi olduğu gibi her yazarın da doğal bir üslubu olduğuna inanırım.Asıl üslup bir parmak izi gibidir,son derece özgündür. sf:12

...başımı pencereden dışarıya uzattım ; sıcak ve yağlı rüzgar yüzümü yalayınca mutlu oldum... sf:48


24 Ağustos 2013 Cumartesi

Son Zamanlarda Yarım Bıraktığım Kitaplar - Yeni Ojelerim

Saklı Kalanlar : Bu kitap benim okuma hızımın düşük olduğu,canımın okumak istemediği zamanlara gelmişti.O yüzden yarım bırakmış olabilirim.Yine de bayağı bir çabalayıp okumaya çalışmıştım.Bir süreden sonra çok sıkıldım.(Yarısını geçmiştim kitabın aslında) Yeniden başlamayı düşünüyorum bir ara.
Arka kapak:
Bir zamanlar insanoğlunun arasında yaşadım. Genel olarak onları zalim ve soğuk buldum ama bunların arasında melek gibi olan üç ya da dört tanesinin adından söz edebilirim. Sanırım günlerimizin önemini, aramızda olduğunu gizlice öğrendiğimiz bu birkaç melekle ölçüyoruz...

Roseanne McNulty belki de yüzüncü yaş gününe yaklaşırken -hiç kimse bundan kesin olarak emin değil- belirsiz bir gelecekle karşı karşıyadır. Roscommon Akıl Hastanesi'nde yetişkinlik döneminin en verimli ksımını geçirmiştir ve burası artık kapanmaya hazırlanmaktadır. Bu büyük değişikliğe giden haftalarda Roseanne sık sık Psikiyatrı Dr. Grene ile görüşmektedir. Uzun yıllar boyunca güvene dayalı olarak korunan bu ilişki, Dr. Grene karının ölümü ile yas tutarken daha da yoğunlaşır ve karmaşık bir hal alır. Roseanne'in ailesinin 1930'ların Sligo'sundaki yaşamlarını anlatan öyküsü sarsıcı ve çok katmanlı bir güzelliği sergiliyor. Hafızadakilerin ve yeniden anlatışların kaybolmuşluğu arasından yansıyan Roseanne'in öyküsü, İrlanda'nın gizli ve alternatif tarihine dönüşüyor.

Zarif bir üslupla yazılmış bu seser, kötü davranışlarla ve terk edilişlerle bozulan, sevgi, tutku ve umutla şekillenmiş bir hayatın öyküsünü anlatıyor.

"Saklı Kalanlar bir ağıttaki çaresiz çığlıkları, kaybedilen için duyulan en acı matemi ve hikayenin geçtiği o çağları yansıtıyor. Cesaret ile yabansılığın yanı sıra saf ve hoyrat bir güzelliği paylaşıyor. Sebastian Berry'nin roman tarzı benzersiz ve olağanüstü."
-Frank McGuinnes-

Kıyamet Gösterisi :  Neil Gaiman bir çok kişinin favori yazarı.Benim ise ilk okuyacağım kitabı olacaktı.(Ne kadar ortak bir roman olsa da) Kitapla ilgili yorumları okumuştum,genel olarak sevmişler.Ama bana biraz karışık bir kitap gibi geldi.Bir yorumda şöyle yazmışlardı kitap hakkında : Bolca Amerikan esprileri mevcut.Belki de o yüzden sıkıldım.Çünkü Amerikanlarla espri anlayışımızın pek uyduğunu düşünmüyorum.
Bu kitabı D&R'da 9.90'lık kampanyadan almıştım.
Arka Kapak:
1655 yılında yazılmış ve şimdiye kadarki en doğru kehanet kitabı olan Cadı Agnes Çatlak'ın Dakîk ve Kat'î Kehanetleri'ne göre, cumartesi günü dünyanın sonu. Önümüzdeki Cumartesi. Akşam yemeğinden hemen önce.

İyilik ve Kötülük orduları toplanıyorlar. Her şey Büyük Plan'a uygun ilerliyor gibi. Yalnız ufak bir pürüz var. Birazcık müşkülpesent bir melek ile sefahat düşkünü bir iblis yaklaşan bu coşku dolu anın gelişini hiç de iple çekmiyorlar. Ha unutmadan, birileri Deccal'ı yanlış yere göndermişe benziyor.

"Kıyamet daha önce hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı."
-Clive Barker-

"Thomas Pynchon, Tom Robbins ve Don DeLillo işbirliği yapsaydı, ancak bu kadar olurdu... İnanılmaz."
-Washington Post-

"Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin soyundan geliyor..." 
-New York Times-

"Monty Python Uçan Sirk'in kaleme aldığı Vahiy Kitabı gibi adeta."
-Phoenix New Times-

Ada'daki Ev: Bu kitaptan sıkılmamın sebebi olarak yazım tarzını görüyorum.Kitabın dili okurken beni çok yordu.Bir süreden sonra da bazı şeyler anlamsız gelmeye başlamıştı.
Arka Kapak:
Sevmek, kaybetmek, bırakmak...
Nilüfer Kuyaş'ın ikinci romanı Ada'daki Ev, ayrılış travması üzerine yürek burkan bir hikâye. Kuyaş, ilk romanı Yeni Baştan gibi bu kitabında da Türkiye'nin siyasi çalkantılarla dolu bir dönemine bakıyor.
Romanın kahramanı genç kadın ülkesini terk etmek üzeredir, son birkaç ayını geçirmek için Ada'da ev kiralar. Ancak bu ev, çok geçmeden ona gitmenin kolay olmayacağını gösteren karanlık, korkulu bir yere dönüşür.
Ada'daki Ev, büyük, güzel ama olanaksız bir düşü gözler önüne seren önemli bir yapıt.

"Nihayet eve girdiğinde aynı his geri geldi. Başka birisi daha vardı odada. 
Lambayı açmak üzere uzanmıştı ki o saniye gördü ve ne gördüğünü anlamamak için beyni bir süre durdu.
Gerçeklikten kaçmaya çalıştı, bir gölge oyunudur, diye umutlandı. Ama değil."

Arasında okuduklarınız var mı ? Yorum yazarsanız sevinirim,kitapları tekrar okumak için bir bahane olur.





Gelelim yeni ojelerime..
Bu ojeler dün alındı.Tanesi 1 lira! Gabrini ojeler 1 lira olur da almaz mıyım.Hemen gözüme bunları kestirdim.Daha da almayı düşünüyorum açıkçası.Öbür ojelerimin hepsinin kıvamı bozulmuştu,bunlarla can gelmiş gibi oldum :) Kullandıktan sonra yorumu yazılacak.
Sırasıyla numaraları : 06,18,12, M 109

22 Ağustos 2013 Perşembe

Gölgesizlerin Tutkulu Dansı - Tess Gerritsen



Kitapla ilgili o kadar çok yorum okudum ki,soğumuştum resmen.Sonunda kendim okuyup görmeye karar verdim,en doğru yol.
Tess okuyormuş gibi olmuyorsunuz zaten.Bence çoğu kişinin de takıldığı nokta bu.Yazarın adı farklı olsaydı çoğu kişinin seveceğine eminim.
Sanırım biz Tess severler olarak işin içinde neşter ya da Rizzoli&Isles olmayınca Tess okuduğumuzu anlamıyoruz :)
Kitap bir macera kitabı.Ancak neden adı "gölgesiz" ? 
Bana göre gayet güzeldi.Elime aldığımda sıkılmadan saatlerce okudum,Tess'in parmağı var sonuçta :) Tess okuduğunuzu anlamıyorsunuz ama güzel bir macera kitabı olacaktır :)

Altı Çizilenler:

-Sör Oliver gelinden yaklaşık yirmi yaş büyük olmasına rağmen onlarınki erkek tarafından gelen para ile kadın tarafından gelen güzellik arasında klasik bir eşleşme olmuştu. sf:13

-Gökyüzü bulutsuz,ay ışığı süt kadar yoğundu. sf:23 (ne güzel bir benzetme)

-Rüzgar çimleri süpürüyor,kuru yaprakların kokularını havaya savuruyor ve havayı soğutuyordu.Sonbahar kokusu,diye düşündü. sf:198

20 Ağustos 2013 Salı

Araba Sevdası

Onu mu okusam bunu mu okusam diye kararsızken,aniden seçtiğim bir kitap Araba Sevdası.Biraz da klasik okuyalım diye seçtim.
Yer yer sıkıldığım,yer yer severek okuduğum bir kitap oldu."O dönemi" "o dönemin aşklarını" anlatan güzel bir kitap diyebiliriz.
Yavaş okumamın sebeplerinden birisi çok Fransızca sözcük içermesi.Yanında parantez içinde Türkçesi yazsa da bu okumamı zorlaştırdı.

Kitaptan alıntılar :
Hihihii :)

2.paragraf.Benzetmeler çok hoş..

:))

Bitmeye yakın bir okuma hali.Ayracım düz durmadı :)

Arka kapak.Yazar hakkında ve kitap hakkında bilgi.


*Kuzenimin kitaplığından

Faith OST/Dizi Müzikleri

Dizinin en sevdiğim OSTlarından biri.Zaten dizinin büyük bölümünde de bu şarkı yer alıyor.Çoğu Kore şarkısı gibi sözleri de çok anlamlı.İnsanın içine işleyen,çok güzel bir parça.

Favori OST'umu bu seçiyorum arkadaşlar :) Yine sözleri çok anlamlı,öyle güzel de yorumlanıyor ki bu şarkılar tadına doyum olmuyor sonra.Bu da dizide çok çalınmış bir parça.


Bu dizinin bütün OST'ları çok anlamlı arkadaşlar :) Hepsini de çok sevmişim.Bu şarkı için de tüm söylediklerim geçerlidir :)

Buna da bayılıyorum işte :) Dizide çok çalınan bir parça yine.

Pek fazla hatırlamıyorum bunu.Ama yine duygusal ve güzel bir şarkı.


Bunu da pek hatırlamıyorum ama bu da güzel bir şarkı.


Kore dizilerinde zaten hep uygun ve güzel parçalar oluyor,bu da dizilerin güzelliklerinden birisi bence.
Ayrıca diziyle ilgili eklemek istediğim bir şey var.Biliyorsunuz ki çoğu Kore dizisinin sonu vasat olur,devam edecekmiş gibi yapıp her şeyi son bölümde bağlamaya çalışırlar.O yüzden bu dizinin finali beni tatmin etti açıkçası.Yine de biraz daha gösterselerdi fena olmazdı diyorum :)


Diziyle ilgili yorumlarım için tık tık.


19 Ağustos 2013 Pazartesi

Faith / 신의 (2012)


Bir Min Ho hayranı olarak çok geç kaldım bu diziyi izlemekte ama olsun :) Böyle bir güzellikle de karşılaşınca daha da kızdım kendime.
Ah ben bu dizide ne ağladım,ne güldüm.Harika bir diziydi kesinlikle.Favori dizilerim arasına girdi.
Çok beğendiğim dizileri tam anlatamayacağım diye bir panik oluyor benim içimde,bakalım nasıl bir yazı ortaya çıkacak:)
Konusu:

Goryeo Dönemi'nde (918-1392) gelişen "Faith" sağlık görevlisi Kangchan'ın öyküsünü anlatmaktadır. Kangchan örnek tibbi çalışmalarından dolayı sonunda "신의" - onurlu bir hekim olmustur.

Dizi, ilk hekimlik aşamasından Kang-chan'ın "신의" konumuna ulaşmasına kadar Kang-chan'ın yaşamını kapsamaktadır. Özel Kwangsewon sağlık kurumunda çalışırken Kang-chan insanlara umut ve yeni bir hayat vermektedir.


TV Programı: Faith
Hangul: 신의
Yönetmen: Kim Jong Hak/김종학
Kanal: SBS
Bölüm: 24
Yayın Tarihi: 13 Agustos 2012 --
Yayın Günleri: Pazartesi ve Salı 21:55
Dil: Korece
Ülke: Güney Kore
Tür: Tarihi



Karakterleri tanıyalım :

General Choi Young
Bu diziyi özetlemek gerekirse tek cümlede "Ne çektin be Choi Young!" derdim,başına gelmeyen kalmadı :)
Ah ne havalıydı bu dizideee."City Hunter"la başlayan dövüş sahneleri bu dizide kılıçlı olarak devam ediyor :) O düşünceli aşık halleri hele..Çok havalıydı çook :)

Yoo Eun Soo (Yüce Doktor)

600 yıl sonrasından getirilen bir doktor.Cennetten geldiğine inanıldığı için başı epey belaya girdi.
Gerçek ağlama sahneleri vardı,helal olsun.Kore dizilerinde pek olmaz çünkü :)
Her şeye rağmen gülmesi,ümidini kaybetmemesi çok hoştu.Çok şekerdi bu dizide.Ayrıca 77'li olduğuna inanabiliyor musunuz ? :)


İkisinin olduğu her sahne çok hoştu ama aklıma kazınan bu sahnedir :
18.bölümün 50.dakikası :) 5 kere arka arkaya izleyip 5 kere ağladım.Nasıl bir sahneydi ya.
Bir de son bölümün son sahnelerinde çok ağladım.
O sahneden başka bir replik daha.


Bu Nağmezen'e o kadar sinir oldum ki.Beyaz saçları çok sinir bozucu.Neyse ki generalin elinden hiçbir şey kurtulmazz :)

Min Ho'nun yattığında yanına eliyle pat pat vurması sonra Eun Soo'ya elini uzatması filan da çok şekerdii :)




Bu sahneye de çok gülmüştüm hahaha :))
Bu sahne de çok komiktii :)
Eun Soo'ya bıçak kullanmayı öğretmesi.Bir ara kız sekerek yürüdüğünde bıçağın çok ağır gelmesi üzerine daha hafif bir bıçak alır kıza Choi Young :)


Söyledi yine söyleyeceğini :)


Bir de bu "partner" olayı var tabii :)
Bu tanım..İşte Kore dizilerindeki o incelik diyorum :)

Bütün yaz Amerikan dizisi izledim ama keşke Kore izleseymişim diyorum,tadı çok farklı!

Ne ağladım be ! :)

Bu sahne nasıl unutulurr,gerçek bir cesaret örneği :)

Dizinin OST'ları da çok güzeldi,o başka bir post olarak gelecek.Olabildiğince az spoiler vermeye çalıştım ama paylaşacak şey çok olunca.
Dizi o kadar gerçekti ki,mutlaka izleyin diyorum.






17 Ağustos 2013 Cumartesi

Sizce ?

"Rosa ile Ejder "den bu satırlar beni epey düşündürdü.
Siz ne diyorsunuz?

Rosa ile Ejder

İlk başlarda sıkıldım okurken,sonradan açıldı kitap.Çok severek okuduğum diyemeyeceğim.Çünkü karakterleri sevmedim,karakterleri sevmediğim zaman kitabı da sevemiyorum :) Bilmiyorum sizde durum nasıl. Sert bir kitaptı.Başrolde ağzı bozuk bir adam,Ejder'in olmasıyla nasıl olurdu ki zaten :)
Ben pek sevmedim ama bir şans verin derim.

Altı Çizilen Cümleler:

-Hemen elindeki kitaba yöneldi.Canı sohbet etmek istemiyordu.Biraz fazla konuşkan olmaktan kaynaklanan yan etki,bu,düşünürken mırıldanmalar.Dışa açık,tam deyimiyle içi dışı bir,bir genç kadın Rosa.Zaman zaman başına olmadık işler açsa da bu özelliğini hep sevdi.Kederli olduğunda o kadar çok içini döker ki,enerjisini tüketen olumsuz hali kısa sürede başından atıverir bu sayede. sf:14-15

-
Üşengeçliğin sınırı yok :) sf:33

-İnzivadan devrime pek çok duruş var,hepsi de bir tür isyan ve kavga.Neye yatkınsan oraya yönelecek,kendi tarzını bulacaksın.Gerisi biraz şans,bir de yaşamın merhameti. sf:34

sf:116

15 Ağustos 2013 Perşembe

13 Saat + 1 Ömür

Ortak Roman için ayraç seçmeme gerek yokmuş!
Dün kitabım elime ulaştı,aşina olduğum bir konu,hem de merak  ettiğim,benim de tuzumun olduğu  bir kitap olduğu için hemenn okumaya başladım.Saatler içinde de bitti.
Edebiyat Haber'de paylaşımlar yapılırken daha hep merak ediyordum "Ne oldu bu adama?" diye.Öğrendim,rahatladım :))
Bu kitap da şimdi imzalı kitapların yanında yer almaya gidiyorrr!

Altı Çizilenler:

Hafızamız bizim bütünlüğümüz,tutarlılığımız,mantığımız hatta eylemimizdir.Onsuz,biz bir hiçiz.
Luis Bunuel (Kitap da bu sözün yer alması cuk oturmuş ) sf:15

..savaşlarda fakir halkın evlatları ölür,kimsesizler ölür,soylular,güçlüler buna hiç aldırmazmış. sf:98

Günün Keyfi #6

Günün keyfi bir dost ile Kahve Dünyası'nda,tüfreli pasta ile yapıldı :)

13 Ağustos 2013 Salı

Hasret - Canan Tan

Son zamanlarda sürükleyici kitaplar okuma ihtiyacı duyuyorum.Araba Sevdası ve Rosa ile Ejder kitaplarında aradığımı bulamayıp,sıkılınca elim bu kitaba gitti.İyi ki de gitmiş,kurtarıcım oldu.
Canan Tan'ın öbür kitaplarından epey farklı bu kitap.(İz'i saymazsak) Bu seneki kitap fuarında bu kitabın söyleşisine katılmıştım(tık tık) ve çok merak etmiştim.Ama 25-30 lira gibi bir fiyatı olduğu için almamıştım.
Beklediğimi buldum diyebilirim.O yazıda da söylediğim gibi içinde hem mübadele var,hem aşk var,hem özlem var.
İnsanın içine bir şeyler oturuyor.Biz mübadele ile gelmesek de göçmen olduğumuz için,memleketimize de gelsek ülke değiştirmek kolay iş değil.Her ne kadar ben çok yaşamasam da.
Bana kalırsa Canan Tan yerini sağlamlaştırıyor bu kitap ile.Söyleşide de dediği gibi,iyi bir araştırmanın ürünü olduğu belli.

Okuma hallerim : 




Altı Çizilenler:

Sırdaştı gece...Kimselere göstermediği,en yakınlarından bile sakladığı gözyaşlarını gecenin kuytu karanlığıyla paylaştı saatler boyu.Gün ağarınca yapamazdı bunları.Güçlü olmak,olduğundan da güçlü görünmek zorundaydı. sf:129



11 Ağustos 2013 Pazar

Kitap Ayracı #7

Kitap ayracı postlarımdaki ayraçların çoğu kıyafet etiketlerindendir.Hatta bu da bir çok kişiye ilham vermişti :) Ben yine devam ediyorum etiketleri ayraç yapmaya.
Bu etiket de kumaştan ve bana göre harika bir ayraç oldu :)



Bu ara baykuşlu her şeye bayılıyorum! Bu sevdam üzerine alınmış bir ayraçtır :)

9 Ağustos 2013 Cuma

Oje Kombini

Son zamanlarda en çok kullandığım ojeler.
Gri/füme rengi Rapsodi ojeyi sürüp yüzük parmağıma beyaz rengi sürüyorum.(Taktik Serrose'den:) Üstüne Pastel simli ojeyi de sürüyorum ve oluşan görüntü çok hoşuma gidiyor.
Hatta çoğu zaman beyazı kullanmadan kullanıyorum da neyse :)
Hatta şu an elimde beyaz olmadan, sadece gri oje ve simli oje kombini var::))


8 Ağustos 2013 Perşembe

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...